iOS Mobil uygulama ve Oyun Geliştirme Uzmanı Hasan Milli ile remote yani uzaktan çalışma tarzını konuştuk.

Remote Work Nonstop Life yazı serisiyle uzaktan çalışmayı merak edenlere ve uzaktan çalışmayı düşünenlere yol gösterici olmasını umuyoruz. Uzaktan çalışma ile ilgili söylemek istedikleriniz varsa yorumlarınızı bekleriz

Kısaca kendini tanıtır mısın?

Uzmanlığım IOS mobil uygulama/oyun geliştirme üzerine. Uzman yazılımcı olarak çalışıyorum. Birçok farklı şirkette ve işte çalıştım (kurumsal, start-up). Ama en fazla zamanımı (2006’dan bu yana) mobil cihazlara uygulama/oyun geliştirme ile geçirdim.
Oyun oynamayı ve fantastik/bilim kurgu filmlerini seyretmeyi seviyorum. İkisinde de hayal güçleri inanılmaz. İnsanı farklı düşünmeye sistematik olmaya yöneltiyor. Zaten sınırlı olan dinlenme süremi bu sayede gayet keyifli ve verimli geçirebiliyorum.
Açıkçası yazılım işi benim 3. istediğim meslekti. O da çocukluktan kalma oynadığım oyunları yapma isteğimden kaynaklandı. O yüzden hobi olarak 2. istediğim mesleği yapıyorum: Elektronik devre tasarımı. Eskiden çok daha zordu şimdi gelişen teknoloji ile bu çok kolaylaştı. Şu an üzerinde uğraştığım bir projem var. Bakarsınız bu projem tutar ve asıl istediğim 2. işime devam ederim bundan sonraki yaşantımda 🙂

Uzaktan çalışmaya nasıl karar verdi?

Aslında ofiste çalışmanın zararları o kadar çok ki. Kendim için sırasıyla düşünce aşamalarımı anlatayım: Özellikle İstanbul’da yolda kaybettiğim zamana o kadar çok üzülüyordum ki buna çözüm düşünüp durdum. Yazılımcılarda vakit çok değerli o yüzden hemen kabaca hesaplama olayına giriyoruz ( 1 saat yola zaman harcadığımda günde 2 saat, haftada 10 saat. 10 saat = 2 gün saf çalışma || izlediğimiz dizide 10 bölüm demek). Yola daha fazla zaman harcayanlar için tablo daha da korkunç. 2.5 saatte şirkete gelmeye çalışan insanlar var.
Sadece bu kadarla da sınırlı değil. Yol yorgunluğu denen bir olay var gelir gelmez işe de başlayamıyorsunuz. Ortalama yarım saatte ona gidiyor. Üstüne yağmur, çamur, kar olayları da var, tabi yazları da güneş ve ter. Hatırladıkça kötü oluyorum 😛

Sonraki aşama eve gitme geç kalmama zorunluluğu. Tam dalmışsınız gayet güzel kod yazıyorsunuz, hop şirket kapanma saati, servis saati vs. Devam edeyim diyorsunuz ulaşım sorunu, gecenin diğer sorunları. Malum gece başına bir şey gelme olasılığı daha yüksek (Tinercisi, para isteyeni, sarhoşu, serserisi yığınla var güzel İstanbul’umuzda ).
Diğer bir olayda çalışma saatleri. Yazılımcıların çoğu sabah kalkıp işe gidip çalışma olayında sıkıntı yaşıyorlar. Büyük bir çoğunluğu da saf çalışmayı öğleden sonra yakalıyor. Kısaca öğlene kadar verimsiz geçiyor.

Son ama en önemlilerinden biri de işine daldığında kimse seni bölmez. Şirkette çalışma arkadaşların illaki bir şey der. Tam konsantrasyonunu sağlayamazsın.

Kısaca mesai saatleri kesinlikle bizim meslek grubu için geçerli değil bence. Çoğu arkadaşımla da konuşurken genelde şu cümleler söyleniyor: “Abi biz memur, işçi değiliz, bizi şirkete bağlayan bir şey yok. Bu zorunluluk neden?”

Hep çalışan için yazdım ama işveren içinde kısaca yazayım; çalışanının performansının düşük olması, demirbaş, yiyecek, yol gibi dertleri ortadan kalkıyor. Yeni dert olarak gerçekten çalışıyor mu derdi geliyor 🙂 Onu da zaten işini bilen biriyse haftalık değerlendirmelerle ve işlerin yapılması ile 1 haftada anlar aslında.

Bende çalıştığım yerle konuştum. Maaşımın normalinden düşük olmasını kabul ettim bu sayede zamanımın çoğu bana kalıyor ve bu sayede daha verimli oluyorum. 2 tarafta karlı çıkıyor bu işten.

Uzaktan çalışmaya başlamadan önce iş ve sosyal hayatla ilgili beklentin neydi?

Uzaktan çalışma Türkiye’de freelance çalışan dışında yoktu. Onlarda proje bazlı çalışırdı. Bir dönem bende yaptım ama insanı daha çok yoruyor. İşinin haricinde müşteriden para almaya da koşturuyorsun. Ülkemizde de herkes konuşurken aslandır mangalda kül bırakmaz ama emeğin karşılığını vermeye gelince kimseyi bulamazsın. O yüzden kısa ve öz: Özellikle yurt dışındaki bir şirkette, uzaktan çalışan arkadaşlarıma imrenirdim. Ben böyle çalışmaya başlarsam çok daha verimli olurum, daha çok vaktim olur derdim. Nitekim de öylede oldu. Özellikle kendimi çalışmaya zorladığım durumlar geride kaldığı için o durumdan kaynaklı zaman kaybı ve streste yok olup gitti. Sosyal hayatı olan arkadaşlar için uzaktan çalışma ilaç gibi gelir. Ben sosyal hayatı olan biri olmadığım için o konuda bir şey diyemeyeceğim 🙂

Uzaktan çalışmayı ne kadar sevdin?

Uzaktan çalışmayı çoooookkk sevdim 🙂 Kariyer yapmak isteyen zaten yazılımcı olmaz. Bizim sektörde meslektaşlarım bilgiye bakar. Kariyer yapmak isteyen kurumsal şirkette 9/6 çalışmalı bence. Yöneticiliğe oynamalı. Gerçek yazılımcılar sadece yöneticilik yapamaz. İllaki yazılımın bir köşesine bulaşır. Kimse bulaştırmasa bile kendisi bir şeyler yapar. Kariyer yapmak isteyenler kesinlikle uzaktan çalışmasın kendi iyilikleri için. Rahat çalışmaya alışana 9/6 zor gelir.

Uzaktan çalışmanın olumlu yanlarından biri de kendini geliştirmeye daha fazla vakit ayırabiliyor olman. Normalde şirkette çalışan biri olduğum zamanlarda araştırma yapamıyordum çünkü işin biran önce bitmesi gerekiyordu. Şimdiye oranla da daha verimsiz çalışıldığından daha fazla zaman harcıyor, kendini geliştirme yeni teknolojileri öğrenme olaylarını es geçiyorduk.

Fazlasıyla olumlu yanlarına değindim gelelim olumsuz yanlarına 🙂 Öncelikle saat kavramı düzenli yaşam olayı zamanla değişiyor. Mesela öğlen kalkıyor sabaha karşı yatıyorsunuz. Şirkette illaki arkadaşlarla konuşuyor ve illaki bir sosyallik planlıyorsunuz. Evden çalışırken bu pek mümkün olmuyor. Yeni insanlar tanıma vb olaylarda maalesef pek olmuyor. Diğer uzaktan çalışanlarla da kurulan ilişki “mailleşme” ve “skype” dan öteye gitmiyor. Ayrıca diğer arkadaşlarla da sosyal bir etkinlik planlarken onların takvimi 9/6 ‘yı içeriyor. O yüzden hep onlara uymak zorunda kalıyorsunuz.

Nerelerde çalışmayı tercih ediyorsun?

En baştan bu yana hep evde çalışmayı tercih ettim. Üzerimde bol giysilerle (yazın onlar bile olmayabiliyor 😛 ) rahat rahat çalışmak gibisi yok. Dışarıya sadece arkadaşlar için, spor için yada işlerim için çıkıyorum. Kafelerde çalışmayı da denedim ama pek rahat edemedim. Sanırım rahatıma düşkün biriyim.

Yaşadığın zorluklar nelerdir?

Açıkçası pek zorluk yaşamadım. Çünkü zorlukların büyük çoğunluğu zaman sıkıntısından kaynaklanıyor. her gün ekstra 2 saat kazanıyorsunuz, halledemeyeceğiniz sorun kalmıyor emin olun 🙂

Remote/uzaktan çalışmaya başlayacağını söyleyen birine ne önerirsin?

Kesinlikle kendi disiplini sağlamak zorunda. Yoksa işin sonunda keyfine bakma işini abartıp işinden rahatından olma gibi durumlar olabilir. O yüzden evde bir sistem oluşturmalı. Kendi verimli saatlerini aşağı yukarı herkes bilir. O saatlerde işini ayarlarsa kalan saatlerini istediği gibi değerlendirebilir. Çalışma saatlerini iyi ayarlarsa saf çalışma saatleri baya yüksek olur. Diğer önerimde her güne başlamadan önce ne yapacağını bilmesi yönünde. Kendine haftalık bir plan çıkartırsa ve o plana uyarsa sorunsuz mutlu bir şekilde çalışır. Şirketi de kendi de mutlu mesut yaşarlar 🙂

Uzaktan çalışmaya karar verdiğin o güne dönecek olsan kendine ne söylemek istersin?

“Aferin en sonunda doğru yolu buldun”

Previous post Berlin’de Çalışma – Taner Akcok
Next post Ankara Anlaşmasıyla Londra’da Yazılım Mühendisi olarak Çalışma

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Close